Lead Generation
Lead Generation kavramı internet ve akıllı ve telefonların etki alanının günden güne genişlemesi ile ortaya çıkmış bir kavram. İhtiyaçların değişmesi yöntemlerin de değişmesine neden oluyor ve pazarlama ve satış dünyası da kendine bu ihtiyaçlar doğrultusunda yeni enstrümanlar geliştiriyor.
Satın alma süreçlerindeki hızlı değişim yeni yöntemleri beraberinde getiriyor. Müşterinin keşfedilmesi yerine müşteri tarafından keşfedilmek ve daha kişisel ve organik bir iletişim kurmak da bu yeni yöntemler arasında.
“Kendi kendine yeten alıcı” olarak da özetlenebilecek bu yeni yöntemde süreç müşterinin eğilimlerine ve zevklerine göre aradığı ürüne kendi kendine ulaşması ile gerçekleşiyor.
“Bilgi yönünden zengin bir dünyada, bilgi bolluğu başka bir şeyin kıtlığı anlamına gelmektedir: bilgi bolluğunun tükettiği şey her ne ise, kıtlığı yaşanan şey de odur. Bilginin neyi tükettiği oldukça açıktır; bilgi alıcıların dikkatini tüketmektedir.” diyerek internet deneyimlerimizin yeni bir aşamaya geçtiğini ortaya koyan Herbert Simon’ın dikkat çekmek istediği nokta şudur: Online kullanıcılar enformasyon ve reklam bombardımanı altına girdikleri bir dönemde kendi kişisel filtrelerini yaratmaya başlamışlardır. Bu filtreler ise adblock türü reklam engelleme uygulamalarından önce kişilerin kendi geliştirdikleri bir tür savunma sistemidir. Çünkü beynimiz bir süre sonra neyi görüp neyi görmezlikten geleceğini seçen bir tür filtreleme sistemine sahiptir.
Lead Generation her şeyden önce, basit olarak tanımlandığında “potansiyel yeni müşteriler oluşturma” anlamına gelmektedir. Bu hem zamandan hem de maddi açıdan yüksek tasarruf oranları yaratan bir çalışma şeklidir. Hedef kitle içinde olmayan bir müşteri için vakit kaybetmek yerine nokta atışı ile yakalanan alıcıya satış yapmak çok daha kolay ve az maliyetlidir. Markanızı gerçekten tanımak, hedef kitlenizin yaş, lokasyon, ilgi alanları gibi bilgilerini eksiksiz olarak almak, tanıtımlarınızın tam olarak gereken kişilere ulaşmasını ve yüksek oranda geri dönüşüm almanızı sağlayacaktır.
Lead Generation çalışmasında dikkat edilecek hususlardan bazıları ise şunlardır:
Basit olan güzeldir: Bir tasarım mottosu da olan bu cümle hayatın her alanında uygulanabilir bir cümledir. Karmaşık tasarımlar, karmaşık bilgiler, konunun etrafında dolanmak ve gereksiz bilgiler vermek anlaşılma oranlarınızı düşürecektir.
Görselin gücü: Açıklayıcı ürün videoları ile ilgili yapılan çalışmalarda bu tür videoların diğer yöntemlere göre yüzde 33 daha fazla geri dönüş sağladığı görülmüştür.
Daha az seçenek: Lead almak istiyorsanız alıcının seçeneklerini kendi ihtiyaçlarınız doğrultusunda oluşturun. Seçenekler arasında kararsızlık yaşayan alıcıdan lead olmak oldukça düşük ihtimaldir.
Sosyal medyayı dinlemek: Twitter, Facebook gibi sosyal medya kanallarında yapacağınız basit araştırmalarla insanların güncel olarak nelerle ilgilendiğini kısa sürede öğrenebilir ve kampanyalarınızı bu ilgi alanları üzerinden kurgulayabilirsiniz.
Reklam kurgusu: Adwords ve diğer sosyal medya mecralarında yapacağınız tanıtımlarda hedef kitlenizi belirlemek yeterli değildir. Belirlenen hedef kitleye uygun cümle yapısı, tasarım dili gibi dikkat edilmesi gereken önemli noktalar vardır. Özel tasarım bir ürünün satışı ile tamamen ihtiyaca yönelik ürünlerin satışlarında aynı dili kullanmamak geri dönüşlerinizde yüksek oran almanızı sağlayacaktır.
Sonuç olarak, Lead Generation çalışması bütünsel bir biçimde kurgulandığında hem zamandan hem de reklam giderlerinden oldukça önemli oranda tasarruf sağlayacaktır. Yalnızca zamandan yaptığınız tasarruf bile yeni potansiyel müşteriler bulma konusundaki çalışmalarınızda size esneklik kazandıracak ve geri dönüşleriniz de buna paralel olarak artacaktır.