2016 TURİZM SEZONU DEĞERLENDİRME TOPLANTISI– KUŞADASI

Konuşmacıların ortak eleştirileri; 2016 turizm işletmecilerin kriz yönetim birimlerine yer verilmemesi ve işletmelerin sosyal medyadaki varlığının yok denecek kadar az olmasına yönelik oldu.

Aydın Milletvekili Yıldız: ''Turizmin kalkınması için bankacısından bakkalına, sivil toplum kuruluşundan halkına, otelcisinden uçak firmasına dek hepimizin birlik olup çalışmalar yürütmemiz gerekmektedir. Bu tür krizleri bireysel olarak değil topyekun toplum olarak birleşip kontrol altına alabiliriz'' dedi.

Kuşadası Belediyesi Başkanı Özer Kayalı: ''Düzenleyeceğimiz ulusal ve uluslararası ölçekteki kimi organizasyonlarla turizm canlandırmaya çalışacağız. Bu kapsamda Giritliler Festivalini uluslararası bir hale getirmek ve daha geniş bir zamana yaymak istiyoruz. Ekim ayında Kuşadası’nda yapılacak olan Alman Seyahat Acenteleri Birliği DRW’nin Genel Kurulu da bu anlamda çok önemli. Ayrıca Ağustos ayında bir gençlik festivali yapmayı planlıyoruz. Kuşadası’nın tüm bileşenleri olarak elbirliği ile acil kararlar alıp uygulamamız gerekiyor” dedi.

Doç. Dr. Osman Eralp Çolakoğlu : Kriz ile başa çıkmak için küçülmeye gitmek yerine uzman birimlerle çalışmanız gerekmektedir İşletmeciler kriz yönetiminde sosyal medyayı aktif kullanmalıdır; ancak maalesef vahşet görüntüler yine sosyal mecralar aracılığıyla dünyaya yayılabilmektedir. .‘Türkiye güvenli bir bölgedir’ içerikli metinler hazırlamak karşı tarafa ters algı oluşturabilir Turistler bunu okuduğunda güvenlik ile ilgili bir sorunun olduğunu ve dolayısıyla böyle bir kampanyanın başlatıldığını düşünebilir. Güvenli bir bölge olduğunu belirtmek yerine medyaya süzgeç haber anlayışı yerleştirilmeli ve ülkemizin güzel yerleri ön planda tutulmalıdır. Böylece turist Kuşadası’nın güvenli bir bölge olduğuna kendisi karar verecek ve tercihte bulunacaktır. Kriz dönemlerinde müşteri memnuniyeti daha da bir önem kazanıyor. Ayrıca güvenlikle ilgili olumlu ya da olumsuz hiçbir mesaj vermeden destinasyon tanıtımına yönelmek ve alternatif turizm türlerini geliştirmek, dijital platformların ve sosyal medyanın etkin kullanılması gerekiyor.” '' dedi.

İnternetin Gücü: %75

Seyahat edenler daha çok dijital ortamdan bilgi ediniyor. Çolakoğlu'nun paylaştığı verilere göre seyahat edenlerin %75'i bilgiyi internet ortamından sağlamaktadır.

Turizm Acil Eylem Destek Planının eksik yönlerini dile getiren Çolakoğlu, paketin hazırlanışında diyalog eksikliğinin olduğunu belirtti. Kriz yönetiminin ilk kuralının paniğe kapılmamak olduğunu dile getiren Çolakoğlu “ Krizi kontrol altına almak için teşhisi doğru yapıp ona göre bir reçete hazırlamak gerekiyor. Hükümet tarafından açıklanan turizm paketi olumlu olmakla birlikte yetersizdir. Paket kapsamında verilen teşviklerin tamamına yakını büyük aktörlere yönelik. Oysa turizm irili ufaklı işletmelerden oluşan bir sektör. Öte yandan pakette istihdama ilişkin bir şey yok. Bu da kararı verenlerle karardan etkilenenler arasında bir diyalog eksikliği olduğunu gösteriyor” Kriz yönetiminde Birleşmiş Milletlerin uyguladığı 5 politikayı hayata geçirmemiz gerektiğini vurgulayan Çolakoğlu, krizin temelindeki sorunlara göre hareket edilmesi gerektiğini vurguladı.

Türkiye'nin yaşanan olaylardan sonra 2016 yılında beklenilen kayıp oranlarını sıralayan Çolakoğlu bu oranları şöyle yorumladı: ''%10'luk bir kayıp bizim için başarılı bir orandır. %20'lik kayıp katlanabilir, %30'luk kayıp bizleri zorlayacaktır ve %50'lik bir kayıp bizleri iflasa sürükleyecektir ''

Türkiye 2016 Turizm Kaybı: %35

35 yıllık turizm deneyimine sahip Diana Turizm Kurucusu Hasan Tonbul ise: ‘’Kültür turizminin erimesine rağmen ne yönetim ne biz ne de turizmde çalışanlar var olan algıyı kıramadık. Kültür turları bu algı sebebiyle yok oldu. Turizmciye burun kıvrılan yıllarda yaşadığımız krizleri çabucak atlatabiliyorduk. Ancak bugün en ufak bir olayda kontrolü sağlayamıyoruz. Ya tamamen kepenk kapatıyoruz, ya da küçülmeye gidiyoruz Evet, insanlar tedirgin, korkarak yürüyor Kuşadası limanında bir gemi var şuanda; halk böyle iken turistin nasıl olduğunu tahmin edebilirsiniz. . Bu yüzden işletmecilerin korkuyu bireysellikten ticari boyuta taşıyıp küçülmeye gitmelerini normal karşılıyorum. Çünkü bu krizlerin altında ezilen tedarikçiler ve küçük üreticilerdir. Ancak pes etmek yerine değişikliğe gitmek küçük işletmeler için hayati bir öneme sahiptir. Unutulmamalıdır ki yenildiğimizde değil; pes ettiğimizde kaybederiz''

Diana Turizm Kurucusu Hasan Tonbul

'Aslında biz krizi yıllardır yaşıyoruz. Bizi 2016 senesi için tedirgin eden bu senenin kazancıyla bir önceki yılın borcunu ödeyemediğimiz içindir, yani birbirini erteleyen iflasların gelmesidir. Bu tür olayları engellemek için yapılan destek paketlerini 3 boyutta incelenmelidir. Devlet boyutu, otel boyutu ve uçak boyutu. Turizm ve uçak şirketleri ilk adımı indirime ve diğer kampanyaları gerçekleştirerek attı. Karar vericiler iki farklı şekilde değerlendirmeli; müşteriler ne istiyor? Ve İşletmeci ne istiyor?’’

Program sonrası sorular ve cevaplara yer verildi. Programın detaylarını aşağıdaki videodan izleyebilirsiniz.

Buraya Tıklayarak Videoyu İzleyebilirsiniz